Hayır Demeyi Öğren!
“Ya şimdi bunu reddedersem ayıp olur mu?”
“Bozulur mu?”
“Ya bencil sanarlarsa?”
“Zaten çok da önemli bir şey değil, hadi evet diyeyim gitsin…”
Tanıdık geldi mi?
Bak, senin yerinde olsaydım ben de aynısını düşünebilirdim.
Çünkü öyle alıştırıldık.
Kibar ol, anlayışlı ol, kimseyi kırma…
Ama kimse demedi ki: “Kendini kırma.”
Ve şimdi buradasın.
Çünkü fark ettin ki her “evet”in bir bedeli var.
Zamanından, enerjinden, ruh sağlığından gidiyor.
Birini mutlu etmek için kendini harcıyorsun…
Ama işin tuhafı:
Ne onlar seni daha çok seviyor,
Ne sen kendini daha çok takdir ediyorsun.
Peki o zaman, neden hâlâ hayır diyemiyorsun?
İşte bu yazı o sorunun dibine iniyor.
Ve sadece yüzeysel “hayır de geç” tavsiyesiyle değil…
Sana gerçekten nasıl HAYIR diyeceğini,
bunu nasıl onurla taşıyacağını ve
neden bu yeteneğin seni güçlü bir erkek yaptığını anlatacağım.
PREMIUM | HAYIR DEMEYİ ÖĞREN
“Yapmam.” Çünkü bu benim politikam.
Dostum, bu yazının başında “hayır diyemeyen adamdan hiçbir şey olmaz” dedik ya…
Bak şimdi sana ne anlatacağım.
Hayır diyememek, senin karakterinde bir çatlak açar.
İlk başta su sızdırır…
Sonra duvar yıkılır.
Ve en sonunda sen, başkalarının programında yaşayan bir adama dönüşürsün.
Kendi hayatında figüran gibi.
Ama sana bir şey diyeyim mi?
Bu senin suçun değil.
Toplum, seni böyle eğitti.
“İyi çocuk” sendromu
Sana küçükken ne öğrettiler?
– “Ayıp olur, git elini öp.”
– “Kırma teyzeyi, git ver onu.”
– “Oğlum hayır denir mi hiç, ayıp!”
İyi niyetle öğretilen her şey, seni bugün kendi sınırlarını çizemeyen bir adama çevirdi.
Ve sen hâlâ “ayıp olur”, “ne derler”, “kızar mı”, “üzülür mü” kafasındasın.
Ama gerçek şu:
Sınır çizmeyen adamın sınırını herkes zorlar.
“Hayır” diyemeyen adamın hayatı nasıl olur?
– Toplantı üstüne toplantıya sürüklenir.
– Başkasının işini kendi yapar.
– Sevmediği insanlarla vakit geçirir.
– Kendi ailesine, hayaline, sağlığına vakit ayıramaz.
– Ve akşam yatağa yattığında tek bir cümle döner kafasında:
“Bu hayat benim mi lan gerçekten?”
Çünkü hayır demeyen adam, kendine hiç evet diyemez.
Peki bu nasıl değişir?
1. Dilin değişirse, hayatın değişir.
“Yapamam” demek değil,
“Yapmam” demek zorundasın.
Çünkü biri zayıflık gösterir,
diğeri duruş.
“Yapmam” dediğinde mesaj nettir:
“Bu benim kararım. Tartışmaya kapalı.”
Ve şunu unutma:
“Hayır” demek karşındakini incitmez.
Kararsız kalmak, seni içten içe çürütür.
2. Kendine kişisel politikalar yaz
Yani karar verme kılavuzun.
Kuralların. Duruşun.
Seni yönlendiren pusula.
Örnek mi?
– Hafta sonu çalışmam.
– Kafamda bitirdiğim ilişkiyi sürüklemem.
– Vakit çalan insanlara evet demem.
– Sırf “ayıp olmasın” diye hiçbir yere gitmem.
Bu kurallar, seni otomatik pilotla “evet” demekten kurtarır.
3. Kendi önceliğini bilmeyen adam, herkesin acilini çözer
Senin zamanın yok dostum.
Bir ömrün var.
Ve bu ömrü başkalarının minik hesaplarına harcıyorsun.
Bak bir şey anlatayım:
Vanessa Patrick diye bir kadın, “Hayır Demenin Gücü” diye bir kitap yazdı.
Adamın biri soruyor:
“Hayır deyince insanlar ne düşünür?”
Kadın diyor ki:
“Asıl evet deyince ne hissediyorsun ona bak.”
Çünkü o anda kendine ihanet ediyorsun.
Ve bu ihanet öyle sessiz ki…
Yıllar sonra kendine dönüp diyorsun ki:
“Ben bu hayatı neden yaşadım?”
“Ama onlar ne der?”
Dostum, kimse senin kadar seni düşünmüyor.
İnsanlar seni 5 dakika düşünüyor, sonra kendi hayatlarına dönüyorlar.
Sen hâlâ kafanda onların hayalini kurup, onların senin hakkında ne düşüneceğini hesaplıyorsun.
İçini rahatlatayım mı?
Kimse bir şey demeyecek.
Çünkü kimse senin kadar seni umursamıyor.
Sonuç: “Hayır” demek, seni özgür kılar
– Zamanın sana kalır.
– Kendinle gurur duyarsın.
– İnsanların seni ezip geçmesine izin vermezsin.
– Ve hayatının direksiyonuna sen geçersin.
“Hayır” demek, sadece bir kelime değil.
Bu, bir adamın kendi hayatını yönetmeye başlamasıdır.
Bundan sonra yapmıyorum.
Çünkü bu benim politikam.
Çünkü ben artık başkasının beklentisiyle değil, kendi kurallarımla yaşıyorum.
Saygılar,
RED.
